CategoryNano Öyküler

Aynı Hayat

A

Kuşkusuz bir uyku saati. Yatağa uzanır uzanmaz uykuya dalmayı özlemişim. Erik bahçelerinde bir dolu hayal sayıklamadan, yüksek anlaşılmaz seslerde geçmişe dair zırvalamadan, uyanıp kapıları açarak gecenin sessiz asfaltlarında ayakların çıplak yürümeden sükunet içinde herkese ait rutin bir uykuya yatmak. Hayran olunacak sessizlik zamanı. Hayallerim tuhaf, hatta zor gibi görünebilir, ama ben şimdi sadece uyumak istiyorum; kolay ve basit. Otobanlarda giderken aklıma hep uzaklar geliyor. Tuhaf olan...

Kahve Lütfen!

K

Onunla aynı hayatın içinde olmayı epeydir hayal ediyordum. Gizli tutsak bile bazı hayaller sır kalmıyor. Bir anlamda açıkça onu takip edecektim. Kahveyi nasıl yudumladığını, önce hangi gazeteyi okuduğunu, hangi yürüyüşlere çıktığını, hayatının her dip köşesini bulacaktım. Onunla romantik taşkınlıklar, uydurmak zorunda olmadığı yalanlar, verip tutmadığı sözler olmadan hayatının içinde yer alacaktım. Bu berbat bir aşk hikayesine göre çok daha az yorucu hatta mantıklı geliyordu. Çok sevdiği...

İtaatkâr Âşık

İ

“Pek acelem var. Sana hakikati söylemek isterim, fakat öfkelenmemelisin.” Afallayıp kalmak istemiyorum. Sonuna kadar anlatmak istediğim her şeyi söyleyebilmeliyim.                                                 “Şeytan işe karışmazsa öfkelenmem.” Keyifsizim. Ne gerçeği duymak istiyordum, ne de nasihat dinlemeyi. Apansızın dakikaları bırakıp kaçmak dışında hiçbir şey düşünmüyordum. Şüpheye düştüm, kolumu sıktım. Yok kesinlikle gerçekti. Hakkında, hakkımda hesap vermek...

Kiracı

K

Eski hatta felaket, iki katlı bir evin ikinci katını peşi sıra çıkıyoruz önümüzde Giritli bir kadın, belli ki eskiden oldukça alımlıymış, kadın aşağı çekiliyor aramızdan, bizi ikimizle bırakırken bu evi kiralayalım diye, sevişeceğimizi düşünerek porsuk duvarların çevrelediği küçük berbat odada, yerleşmiş ahşap bir gardırop anahtarı mutlak kayıp, yatakta ters devrilmiş sidikli bir döşek, ayakkabılarımızı  çıkarıp girmiştik bu yetmiş iki no’lu haneye, gözlerimiz birbirini yakaladığında iki acı...

Hokus Pokus

H

Akıl sır erdiremiyorum. Bir denizin altındasın, bir uzak ülkelerde. Deli desem deli değilsin, akıllı desem akıllı değilsin. Gerçekleşmesi imkansız deli saçmalarıyla uğraştığını açıkça söyleyebilirim. İğne deliğinden geçip, akla hayale gelmeyen şehir sokaklarında hayal kılıklı geziyorsun. Hayatın içinde yapılması gerekenler var, yapılmaması gerekenler var. Almış başını ülkeler boyu uçuyorsun. Bir uçan süpürge ve hokus pokus bir hayat. Kuzum, delilik seninkisi. Bir bakıyorum sayfideki evdesin;...

Nerede Kalmıştık?

N

Pepe cümleler söylüyorum, hiçbiri tamamlanmamış, yarım hayatım içinde sırıtmayan, tanıdık, hayretsiz konuşmalar. Kurt sisli havaları sever. Kapalı kalpliler hem geceyi, hem sisi. Oğuz’a söyledim, üç beş şehre gittim, kimse yoktu dedim, o beni anladı, tamamlanmamış cümlelerimi biliyor, pepe hayatımı bile seviyor, küçük bir şarkının içinde sanki beni ölesiye güvenle tutuyor. Hayat hayatı söker, gün ekliyoruz, gece ekliyoruz. Ağzımızda İtalyanca eski bir şarkı, sisli sokakları geçiyoruz: ”Lasciate...

Teras

T

Sevgili Oda, milyonlarca gün öncesi anlatılmış bir hikayenin ilk cümlesi gibi sende kalmak isterken , evi, seni ve her şeyi terk etmek zorunda olduğumun farkındayım. Bir küçük bilmeceyi dahi çözemezken seni yanıma almak istemiyorum, anlayamadığım nedenlerle hiçbir şey bilmediğimi fark ederek gittikçe şehirlerden uzaklaşıyorum,  ancak posta kutularına bırakılan mektuplar kadar hızlı ulaşılabilir olmak istiyorum, aklı başında biri kutuya ulaşmış mektupları bile çöpe bırakır, hiçbir şey...

Şimdi Uzaklara Gitmek Vardı…

Ş

En imkansızı sormak istiyorum. Lanetli miyim? Sevim Sümbül Laneti isimli hikayemdeki lanet olabilir mi her şeye sebep? Uzaktan yıldırımlar düştü kafama. Apartman altlarından giderken kafama saksı düşer diye yıllarca korktum, bu benim yedinci hissimdi. Hayatı sezmek için altıdan fazlasına ihtiyacım oldu. Sabah beş, sokaklar turuncu ışıkta, ister geç, ister geçme. Tam keyfime göre bir saat. Hiçbir şey için uzun beklemek zorunda değilim. Hayat seçimlerime göre ayarlanmış. Tuhaf bir harikalıktayım...

Travma

T

Geriye sayarak uyumayı dene, 100, 99,98,97,96,95…Kapıda 5 numara yazıyor, üstü özel boyalı, balık adamlar var, denizaltı, deniz kızı, mavi bir kapı, iki kere çal, beş kere çal, yokuz, biz yokuz, yoktuk, gitmiştik, keşke evde olsaydık ama yoktuk, keşke biraz bekleseydiniz, gitmeseydiniz, gitseydiniz, biz soba borusundan çatıya çıkmıştık, size oradan baktık, bir sürü çoluk çocuk çıkıp gelmişsiniz, iyi ki yokmuşuz, yatak yok, yorgan yok, hal yok, çarşının ortasında, şehrin göbeğinde, hiçbir şey...

Gönül Abla Bu Kadının Hali Ne Olacak ?

G

        Gönül ablacığım, öncelikle size şunu söylemek isterim ki her sabah aksatmadan çocuklara iki yumurta haşlayıp ardından pekmez içirip okula gönderince, bir sigara yakıp köşenizi okuduğumu bilmenizi isterim. İnanın ablam olsanız ancak bu kadar sevebilirdim. Benim derdim büyük, köşelere sığmaz ama bana yazacağınızı biliyorum. Ben otuz beş yaşında, etine dolgun, açık tenli, evli ve iki çocuk annesi bir ev kadınıyım (evine bağlı!) .Ege’de fevkalade mazbut bir ailenin...