Teras

T

Sevgili Oda, milyonlarca gün öncesi anlatılmış bir hikayenin ilk cümlesi gibi sende kalmak isterken , evi, seni ve her şeyi terk etmek zorunda olduğumun farkındayım. Bir küçük bilmeceyi dahi çözemezken seni yanıma almak istemiyorum, anlayamadığım nedenlerle hiçbir şey bilmediğimi fark ederek gittikçe şehirlerden uzaklaşıyorum,  ancak posta kutularına bırakılan mektuplar kadar hızlı ulaşılabilir olmak istiyorum, aklı başında biri kutuya ulaşmış mektupları bile çöpe bırakır, hiçbir şey bilmiyorum, adreste bulunamadı, tuhaf ve önceden tasarlanmış planlarını gerçekleştiremeyen zaman takıntılı, rastlantı eseri kaçak yaşayan bir yabancı gibi hissediyorum bu şehirde. Bütün arkadaşlarım, sevgililerim, bütün ilk paragraflarım, tüm hayata dair kalplerim kriz geçirmiş, doğa üstü güçlerim olmadan, hiçbir şeyi iyileştirmeden dokunduğum her şey başka ülkelere gitmiş, hikayelere uygun herhangi bir bağlantı kurmaktan hep korkmuşumdur, birini sevmekten ölesiye korkmuşumdur, yüz yüze görüşmelerde el yazısı yazmak isteyen, dünyanın tersine dönmesinden endişe içinde olan biri kaldım, değişemedim, şezlonga uzanmış bakıyorum, neden deniz değişiyordu, hiçbir şeye karşı değilim ancak uyum göstermek niyetinde de değilim, evlerin üzerinde yıldızlar var, eğer önemliyse evimin üzerinde de yıldızlar var, dünya üzerinde tek bir yer yoktur ki yıldızlı geceleri olmasın, akıl kârı olmayan bir başka yolculuğa çıkmaktan vazgeçtim, hiçbir şeyden emin olmadığım  kadar eminim. İki gizli tutkum var; şezlonga uzanıp yıldızları seyretmek ve hayal kurmak, hiç istifimi bozmadan aynı şehirde yaşamaya devam edeceğim.