Nerede Kalmıştık?

N

Pepe cümleler söylüyorum, hiçbiri tamamlanmamış, yarım hayatım içinde sırıtmayan, tanıdık, hayretsiz konuşmalar. Kurt sisli havaları sever. Kapalı kalpliler hem geceyi, hem sisi. Oğuz’a söyledim, üç beş şehre gittim, kimse yoktu dedim, o beni anladı, tamamlanmamış cümlelerimi biliyor, pepe hayatımı bile seviyor, küçük bir şarkının içinde sanki beni ölesiye güvenle tutuyor. Hayat hayatı söker, gün ekliyoruz, gece ekliyoruz. Ağzımızda İtalyanca eski bir şarkı, sisli sokakları geçiyoruz: ”Lasciate mi cantare con la chitara in mano lasciate mi cantare  sono l’italiano…”.  “Oğuz, ben” diye başlıyorum pepe kalbim susuyor… Yol kenarlarını görmeden sessiz gidiyoruz. Gece ve yol bize benziyor. Kuş tüyü bir hayata başımı yaslasam, milyonlarca yarım cümle, geceler, Oğuz, kapalı kalplerimiz, aynı yollarda eski şarkılarla,  iyi kalpli hayatla, aynı yaşama sevinciyle, aynı ışıklı şehirlere yeniden yeniden gitsek… Eski otomobiller, hatırlanmayan şarkılar, seninle bir sonbahar gecesinde şimdi nereye gidiyoruz? Aslında hiç bilemiyorum, biz şimdi bir yere gidiyor muyuz sahiden de?