Tam kalbimde yaşadığım yerden çok uzaklarda olmanın verdiği hakiki bir değişim vardı. Olağanüstü sakin bir gece yarısı yürüyüşü gibi gerçeği hiç dikkate almayan bir rüyanın içindeyim. İşin aslı şu ki; her şeyi kendime saklamaya kesin kararlıyım. Düşüncelerimi davranışlarımla ifade etmeyi istemiyorum. Gelişigüzel bir hafızanın yapacağı şeyi takip ediyorum, örtbas ediyorum, ayaklarımın altında gidebileceğim yeni bir yol daima olmalı. Bir gün başka bir kapıdan girip başka bir dünyada yaşayıp deniz...
Sevgili Ben
Sevgili Canım, senin için endişeleniyorum. Bugün seni aradığımda sesin solgun, tesellisiz geliyordu. Sorular sorup canını daha da sıkmak istemedim. Hayatta her zaman güzel kalpli kimseler yok, bunu kabul etmeli hayat saatlerini ona göre ayarlamalısın. Çevrendeki insanlar her zaman sandığın gibi insanlar olmayabilir, sen de mükemmel değilsin. Hatta açık ifade etmeyi severim bilirsin, hatalısın. İyi ve beğendiğin taraflarını sevdiğin gibi, diğer insanlarda da hoşgörülü olup güzel hallerini aklına...
Satılık Ev Efsanesi
(Bu hikaye tek nefes – tek paragraf olarak ayarlanmıştır .) Üç odası var, bir odası güneye bakar, 120 metrekare, çok rahat sığarsınız,gardırobu bırakın madem, şifonyer sığmazsa onu da bırakın, on sene sonra çok kıymetli olacak, şimdi kuş uçmaz kervan geçmez, yatırımlık alın, deniz görüyor demiştiniz, deniz nerede, seralara bakıyor demiştim, ama belki ilerde önünden deniz geçebilir, işte kartvizitim, beni arayın, kaçırmayın bu evi, çok üzülürüm, dört cephesi açık, yatırımlık, otlar çok, yeşil...
Bir Kadın Kırk Kadın
Ev işi, el işi, bunu yapan bir dişi… Güç işler müdiresi, musluk tamir eder, ahşapları cilalar, çiçekleri sular, sıkışan kavanozları açabilir, su lekelerini siler, siler, bitkiler, otlar, kökler ondan sorulur. Masa örtülerini Amerikan servisleri kullanarak temiz tutar, sofrayı süsler, ucuz ve lezzetli yemek tariflerini bilir, günün yemeği listesini hazırlar, pratik bilgilere sahiptir, isterse kafeste bülbül de besleyebilir, makyaj hilelerini tümüyle bilir, hatta gülümseyebilir de. Pişirdiği...
Oturma Odası Hayat Refakatçisi
Kim olduğunu söyle. Olmaz ki. Bir sağımda, bir solumda, bir bakmışım odanın kapısında, bir saniyede uzaklarda, ama haksızlık bu. Ben seni bulamam ki. Kim olduğunu söyle. Kalkıp başka odaya gitsem peşime takılıyorsun. Senden ne kurtuluş var, ne de beraberlik. İlahi uçucu dostum, söyle kimsin. Gerçek yaşam, gerçek görünenlerdir. Otur şöyle mor kadife kaplı berjere, pencere yanına. Anlat, neden beni hem bırakmıyorsun, hem de açıkça oturma odasına yerleşmiyorsun. Kuzum, ben zaten pek akıllı...