Bu hikayede bir kopyacı, bir büyücü , bir kara sinek ve bir lord dolaşmaktadır. Malı mülkü engin deniz olan adam; Kopyacı, şehirdeki bir çok arazinin, iş hanlarının ve Krema Şatoları’nın sahibidir. Babasına, onun da babasından kalan malları kendi hayatına kopyalamıştır. Gezintilere çıkar, gezintilerden döner. Ata biner, avlanır, dürbünle uzakları seyreder. Her şeyin tadını bilmek için büyük ziyafetler verir. Kopyacı Şölenleri’ne sadece onun yakın çevresinde dolaşabilenler davet edilir. Mevsimler büyük çoşkuyla kutlanır. Kopyacı avluya uzanabilir, kalesinden şehri seyredebilir, bütün Krema Şatoları’nın balkonlarından uzanabilir, pencerelerden sarkabilir.
Büyücü ona ait şatoların birinde, bodrum katında, çok az ışıklı gizli bir odada oturmaktadır. Kopyacı onun her şeyinin sahibidir. Sadece yoldan geçen çizmeleri ve atların ayaklarını gören iki penceresi vardır. Kara sinek büyücünün gerçek tek arkadaşıdır. Lordun kim olduğu hikayenin içinde gizlidir.