Hırsız : Kader Herhangi Birinin Planı mı Yoksa Bu Plan da Kaderin Ta Kendisi mi ?

H

Japon yazar Nakamura Fuminori, ‘Hırsız’ romanıyla 2010 yılında Kenzabura Oe ödülünün sahibi olur. ‘Silah’, ‘Gölge’ gibi diğer kitapları da ödüllüdür. Hırsız, 2013’te Los Angeles Times Kitap Ödülü’ne finalist gösterilir ve Wall Street Gazetesi tarafından yılın en iyi on kitabı seçkisine girer. ‘Şeytan ve Maske’ isimli kitabı da 2014 yılında Kara Kurgu’ya olan katkıları nedeniyle  David L. Goodis Ödülü’ne layık görülen ilk Japon yazardır.

Şimdi ‘Hırsız’ hakkında konuşabiliriz. Kitap basit bir hırsız hikayesi asla değil. Karakter bir hırsız fakat bu işlenen olay örgüsünde bir kader ve kaçış kovalamacasında bir hayat biçimi, kara kurgu karakteri; bir kaybeden. Cüzdan çalıyor ama ne parayı ne maddeyi çok umursuyor. Tam bir hayat ve içinde yuvarlanış. Karakter bir suçlu olmasına rağmen bu hayatın içinde mottosu olan, toplum ve ondan uzak kalma hissini veren sevdiğimiz biri oluveriyor, aslında; av ve avcı hikayesi. Benim için bir kitabın iyi olması asla konusuyla ilgili olmaz. Birinci derecede önemli tercihim, dil ve anlatım beğenim. Daha önce belirttiğim gibi bunlar kesinlikle kişisel tercihler. Ve Nakamura Fuminori çok iyi yazıyor. Blues kadar özel, caz kadar seçkin. Hayatın içinde yaşam ve ölüm arasında olasılıklar içinde, birine veya birilerine sevgi göstermek yaşamak için ciddi bir neden olabilir mi? Ya da en çok aslında kendimiz için mi yaşarız? Bir kitaptan bahsederken konudan söz etmeyi doğru bulmadığım için burada noktalayacağım ama şu kadarını söylemeliyim kitap biterken içinizde tuhaf bir üzüntü bırakıyor. Acaba neden?

‘Hırsız’ Nakamura Fuminori Doğan Kitap – Çeviri Mehmet Gürsel